Kek TarifleriKek TarifleriKek TarifleriKek TarifleriKek TarifleriKek TarifleriKek TarifleriKek TarifleriKek TarifleriKek TarifleriKek TarifleriKek TarifleriKek Tarifleri SANA SONSUZ SALAT - U SELAM, EY ALEMLERİN EFENDİSİ MUHAMMED ALEYHİSSELAM
   
  ARVASILER VE EHL-I BEYT
  Kafkas Buyukleri
 
 

İmam Mansur

Kuzey Kafkasya'da ilk ulusal birliğin kurucusu olan İmam Mansur, 1748'de Aldı'da doğdu. Gazavat fikrinin mimarı olan bu liderin asıl adı Uşurma'ydı.

 
   
 

İmam Şamil

Kuzey Kafkasya'nın efsanevi lideri ve "devletleşme" çabalarının en önemli ismi İmam Şamil, 1797 yılında Dağıstan'da Gimri köyünde dünyaya geldi.

Bir yabancının gözüyle İmam Şamil
 
   
 

İmam Gazi Muhammed

1793 yılında Gimri'de doğdu. Kafkasya'da müridizmin ve gazavatın İmam Mansur'dan sonraki ikinci önderidir.

 
   
 

İmam Hamzat Bek

Gazi Muhammed'in ölümünden sonra onun yerine geçen İmam Hamzat, 1789 yılında Dağıstan'ın Gotsat köyünde doğdu. Annesi, Avar prensi İskender'le evliydi.

 
   
 
 

Muhammed Emin

1818'de Dağıstan'da doğdu. 1836'da Şamil'in müridlerine katıldı. Daha sonra Şamil tarafından Kuban ötesi bölgeye naib atandı.

 
   
 
   
 

Cahar Dudayev

1944'de Çeçenistan'ın Yalho köyünde doğdu. Rus ordusunda "tuğgeneral" iken Estonya'da özgürlük isteyen halkı bastırmadığı için dikkatleri üzerine çekti. 1996'da şehit oldu.

 
     

Not: İz Bırakanlar klasöründe ister Kafkasya'da isterse Kafkasya dışındaki coğrafyalarda tarihi olaylara ve insanların kanaatlerine yön vermiş olan Kafkas kökenli şahsiyetlere yer verilecektir. Yayınladığımız isimler listesi zamanla kabaracaktır.


KUZEY ANADOLU'NUN TÜRKLÜĞÜ
 
KAFKAS KÖKENLİLERİN TÜRKİYE'DEKİ DAĞILIMI
Fransızlar'ın desteği ile hazırlanan bölücü KAFKASYA YAZILARI dergisi, KAFKAS HALKLARI'nı 5 gruba ayırıyor:
DAĞISTANLILAR,
VEYNAKLAR,
OSETLER,
ABHAZ-ADIGELER,
TÜRK KÖKENLİLER
Bunların altında da 50 civarında OTONTON (yerli) halk (oymak) olduğu belirtiliyor!
Meseleye bu tasnif ile bakınca KAFKASYA'da yaşıyan 5 gruptan 4'ünün TÜRK sayılmadığı, TÜRKLÜK'le hiç alâkalı görülmediği anlaşılıyor!.. ( Albec Almir, sayı 2, sf. 20)
Eğer biz bu 5 grubun birbiri ile bağlantılarını ve TÜRK kökenlerini ortaya koyabilirsek, ortada mesele falan kalmıyacaktır!..
Zaten daha önceki yazılarımızda KAFKASYA, KARADENİZ BÖLGESİ ve DOĞU ANADOLU'da yaşamış olan halkların TÜRKLER ile yakınlığını göstermiştik.
Dergi KAFKASYALILAR'ın kaderinin sürgün olduğunu, ve sürekli dışarıya göç verdiğini belirtiyor. TÜRKİYE'nin KAFKAS HALKLARI için 2. VATAN olduğunu söylüyor, ve başka bir yazıda Yahya Duman adlı yazar da şöyle diyor:
- "Kesin olmamakla birlikte, TÜRKİYE nüfusunun yaklaşık %7'sine yakınını KUZEY KAFKASYA göçmenlerinin çocukları oluşturmaktadır." (sf. 27)
Kesin olmadığı, kesin!.. Bir sonraki sayfada nüfus sayım sonuçlarını, rakamlarla vereceğiz... Ancak dikkatinizi çekti mi, yazar KAFKAS kökenlileri bile kendi aralarında KUZEY-GÜNEY diye ikiye bölüyor, ve GÜNEY KAFKASYALILAR'ı hesaba katmıyor!.. Niye?.. Çünkü GÜNEY KAFKASYALILAR, TÜRK oldukları hiç tartışılmayan AZERİ ve AHISKA (MESKET) TÜRKLERİ'dir. Peki, KUZEY KAFKASYA'da TÜRK oldukları yine hiç tartışılmayan, sadece bazı bölücüler tarafından kendi gruplarına "ithal" edilen, KARAÇAY, BALKAR, MALKAR TÜRKLERİ yok mu?.. Elbette var, ama onlardan da dikkat ettiğinizde görmüşsünüzdür, hiç bahsetmezler!.. Nasıl olduysa, en yukarıda alıntı yaptığımız yazar "TÜRK kökenliler" diye eklemiş.
TÜRKİYE nüfusunun %7'si, şimdiki nüfusumuza göre 4.5 milyon kadar insan demektir.
Bu rakamdaki mübalâğanın, abartmanın ne kadar büyük olduğunu 74 milyonluk TÜRKİYE'nin nüfus ve etnik yapısı ile ilgili aşağıdaki rakamlara bakarak görmek mümkündür:
TÜRKLER ..... 66.600.000 .... % 90,00
Kürtler ....... 5.000.000 .... % 6,76
Zazalar .... 800.000 .... % 1,08
Araplar ..... 800.000 .... % 1,08
Çerkesler ..... 300.000 .... % 0,41
Lazlar ...... 200.000 ..... % 0,27
Diğerleri .... 300.000 .... % 0,41
Tam sayıya yuvarlanmış bu rakamlardan Çerkesler grubuna Çeçenler ve diğer alt Kafkas grupları dahildir... Diğerleri grubuna ise 60.000 Ermeni, 25.000 Yahudi, 1.800 Rum dahildir. Dönmeler (Sabatayistler) maalesef
örtülü olduğu için, Türkler arasında sayılmışlardır. (Ali Tayyar Önder, TÜRKİYE'nin Etnik Yapısı,
15. Baskı, 2007, sf. 46)
Biz isterdik ki, gerek 2001 seçimleri öncesinde yapılan uyduruk nüfus sayımında, gerekse 2007'de ev ev dolaşıp yapılan uyduruk sayımda pek çok özelliğin yanısıra, ANADİL, KÖKEN gibi sorular da sorulsun, ve TÜRKİYE'de konuşulan diller, ağızlar, lehçeler ve bunları kullananların sayısı tam olarak bilinsin!.. Ama maalesef birileri böyle gerçeklerin ortaya çıkmasını istemiyor!.. Abartılı rakamların, hele "TÜRKİYE'de (sadece) %35 TÜRK var" gibi kargaları bile güldüren anketlerin (Milliyet, Mart 2007) kamuoyunu yönlendirmesinden medet umuyor!.. Doğru-dürüst bir sayım yapılsa, böyle safsatalar dile ve yazıya dökülemeyecek!.. Neyse!..
Dergi, 1864'de büyük ÇERKES sürgünü, 1877-78 KAFKASYA ayaklanmaları sonucu göçler ile gelenlerin yarıdan fazlasını ADİGELER'in oluşturduğunu belirtiyor... Ve ÇERKES, ÇEÇEN gibi grupları, ADİGE adı altında toplamaya çalışıyor.
TÜRKİYE'deki en büyük ADİGE grubunu ŞABSUĞLAR oluşturmaktadır... Sonra ABHAZLAR (ADZEH-ABADZEH), sonra UBIHLAR, sonra KABARTAYLAR gelmektedir...
UBIHÇA Batı KAFKAS dilleri arasında sayılmaktadır... KABARTAYCA doğu lehçesidir... TÜRKİYE'deki ÇERKESLER batı lehçesi konuşur.
Diğer ÇERKES boyları KEMGUEY, BJEDUĞ, BESLENEY'dir...
BESLENEY dili, KABARTAYCA içinde mütalâa edilebilir... Dergiye göre TÜRKİYE'deki tüm ÇERKES boylarının nüfusu 2.5-3 milyon kadar sayılmaktadır ki, bunun abartılı bir rakam olduğunu yukarıda gösterdik... Dergiye göre bunların %20-25'i anadilini koruyabilmiştir.
ÇERKES kökenlilerin Batı Lehçesi konuşanları TOKAT, ADAPAZARI, BOLU-DÜZCE, İZMİT, BALIKESİR, BURSA, ÇANAKKALE, SAMSUN, SİNOP, KAHRAMANMARAŞ, SİVAS, GÜMÜŞHANE, KARS, ORDU, NİĞDE, AKSARAY, AFYON, KÜTAHYA, İZMİR, İSTANBUL, ANKARA, ÇORUM, AMASYA, HATAY, ADANA, ANTALYA, KAYSERİ, KONYA MERSİN ve diğer illere dağılmışlardır.
Doğu Lehçesi konuşan ÇERKES kökenliler ise KAYSERİ, KAHRAMANMARAŞ, SİVAS, YOZGAT, BANDIRMA, KÜTAHYA, TOKAT, AMASYA, SAMSUN, YALOVA, ANKARA, İSTANBUL, İZMİR'e dağılmışlardır.
Yaklaşık 650 kasaba, köy ve mezrada ÇERKES görülür.
UBIH kökenliler ÇERKES ve ABHAZLAR ile karışık bulunur. ADAPAZARI, BALIKESİR, KAHRAMANMARAŞ yörelerindedirler. UBIHÇA'yı tam olarak konuşabilen tek kişi TEVFİK ERENÇ idi. BALIKESİR'in HACI OSMAN köyünde 1990'lı yıllarda ölmüştür.
UBIHÇA'nın KAFKASYA'da değil de, tek temsilcisinin kaldığı ANADOLU'da araştırılması da, ayrıca
enteresan bir olaydır.
ABHAZCA'nın batı lehçesini konuşanlara ABHAZ veya ABSUVA denir... Gerek KAFKASYA'da gerek TÜRKİYE'deki göçmenler arasında çoğunluğu oluşturur... Doğu lehçesi ise AŞUVA ve AŞKAROVA iki ağız halinde görülür. Doğu lehçesi konuşanlara ABAZIN denir.
ABSUVALAR genelde MARMARA bölgesindedir... ADAPAZARI, BOLU, ESKİŞEHİR, BİLECİK, İZMİT, İSTANBUL, ANKARA, İZMİR, TOKAT, SİVAS ve YOZGAT'tadırlar.
ABAZINLAR ise ANADOLU'nun iç kısımlarında ve doğusundadırlar... YOZGAT, TOKAT, KAYSERİ, SİVAS, ÇORUM, ADANA, İSTANBUL, ANKARA, İZMİR'de görülürler. Dergiye göre ABHAZLAR 700-800.000 civarındadır, ki bunun da abartılı bir rakam olduğu ortadadır...
ABAZINLAR 140 yerleşim birimine dağılmışlardır. ABAZİNCE, TÜRKİYE'de ÇERKESCE'nin etkisinde
kalarak değişmiştir.
TÜRKİYE'deki DAĞISTANLILAR arasında AVARLAR ve MA'ARULA en yaygın gruptur. AVARCA yer yer kullanılmaktadır. YALOVA'da yerleşik AVARLAR arasındaki DARGİLER (TSADAH) de vardır.
Sonraki grup LEZGİLER (KHURAL)dir. Bunlar genellikle ANADOLU'nun batı bölgelerinde büyük köylerde yaşamaktadır. LEZGİCE ancak yaşlılar tarafından kullanılmaktadır... DARGİ, KUMUK, LAK ve TAT
dilleri de unutulmak üzeredir.
Bütün bu DAĞISTANLI topluluklar 100 kadar yerleşim biriminde yaşamaktadırlar. Dergiye göre sayıları 200.000 kadardır, ki bu da abartılıdır. İSTANBUL, ANKARA, İZMİR, İZMİT, BALIKESİR, YALOVA, BURSA, ÇANAKKALE, DENİZLİ, ADANA, AKSARAY, SAMSUN, KAHRAMANMARAŞ, KARS, MUŞ, ERZURUM, SİVAS, TOKAT, DİYARBAKIR, KAYSERİ, HATAY, ARTVİN, TRABZON'da da DAĞISTANLI vardır. Sendikacı ABDULLAH BAŞTÜRK aslen DAĞISTANLI idi... Anadil kullanımı %10 kadardır.
DAĞISTANLILAR'dan sonraki grup ÇEÇEN-İNGUŞLAR'dır. İNGUŞLAR, ÇEÇENLER'den farklı olduklarını vurgulasalar da, dilleri birbirine çok yakındır. ÇEÇENLER (NOKHÇO), KUZEY KAFKASYA'nın en kalabalık grubudur. İlk uluslaşmış topluluk ta ÇEÇENLER'dir. Sonra ABHAZLAR gelir. AVAR, LEZGİ, OSET, ÇERKES, DARGİLER daha kalabalıklaşmış olsalar da, kabile-oymak düzeyinde kalmışlardır.
Derginin iddiasına göre, TÜRKİYE'deki ÇEÇEN ve İNGUŞLAR 150.000 kadardır, ki bu da abartılıdır... 80 yerleşim birimine dağılmışlardır. KAHRAMANMARAŞ, MUŞ, SİVAS, KONYA, KARS, KAYSERİ, ERZURUM, ÇANAKKALE, İSTANBUL, ANKARA, İZMİR'de yaşamaktadırlar.
OSETLER ise İRON ve DİGORİN oymakları olarak görülür... Ayrı lehçeleri vardır. TÜRKİYE'de IRONLAR çoğunluktadır... Dergiye göre, 100-120.000 kadar OSET kökenli, ki bu da abartılı bir rakamdır, 65 yerleşim biriminde yaşamaktadır. KARS, MUŞ, YOZGAT, ERZURUM, SİVAS, KAYSERİ, İSTANBUL, ANKARA, İZMİR'dir... TÜRKİYE'deki OSETLER hep müslümandır.
Bu gruplar KAFKASYA'da %90 müslüman iken, TÜRKİYE'de %100 müslümandır. Hepsi sosyal hayatta faaldir.
TÜRKİYE'deki ÇERKES, ABAZA, UBIH ve OSETLER Sünnî-Hanefîdirler. ÇEÇEN ve DAĞISTANLILAR Sünnî-Şâfîdirler. Bu gruptan TATLAR ki, İRANLILAR ile YAHUDİLER'in karışmasından oluşmuş bir grup olduğu söylenir, Şiî-Câferîdir... Derginin iddiasına göre, bu grup TÜRKİYE'de çoğu zaman AZERÎ, bazen de ACEM olarak bilinir.
DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU'ya yerleşen bu KAFKASYA göçmenlerinden "kürtleşen" gruplar da vardır. OSETLER bunların başında gelir. Ancak incelemeler çoğunun KAFKAS adlarını koruduklarını göstermektedir.
1800'lerde SURHAY HAN liderliğinde yüzlerce LAK, DAĞISTAN'dan göçerek DİYARBAKIR'a yerleşmiştir.
Aslında bölücü derginin belirtiği gibi, 1000 kadar şehir, kasaba, köy, mezraya dağılmış bu gruplardan, gündelik hayatta kendi anadiliyle konuşup yaşıyanı son derece azdır.
Derginin belirttiğine göre oymaklar arası evlilikler anadillerin yok olmasına, resmî dil TÜRKÇE'nin ortak dil haline gelmesine sebep olmaktadır... (KAFKASYA YAZILARI, sayı 2, sf. 32) Bundan acaba bu tarz evliliklere itibar edilmemesi mi kastediliyor, pek anlaşılmıyor... Ancak bazı yerlerde oymaklar arası evliliğin dil zenginleşmesine yol açtığı, her iki dilin de konuşulduğu öne sürülmektedir. Örnek olarak verilenlere bakılırsa, ADANA-TUFANBEYLİ yöresinde ABAZİNLER hem ABAZİNCE, hem de AGİDECE konuşabilmektedir. YALOVA'nın 3 köyünde bazı ailelerin hem AVARCA, hem de DARGİCE konuştukları belirtilmektedir.
KAFKAS YAZILARI dergisinin yazarları bunları belirttikten sonra, TÜRKİYE'ye yerleşmiş, evlenerek diğer TÜRK oy ve oymakları ile iyice karışmış ve TEK bir MİLLET haline gelmiş bütün bu küçük gruplar için "kültürel haklar" talep ediyor!... Onları bizden ve birbirinden ayırmak için elinden geleni yapıyor!.
 
  Bugün 460077 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol