Kek TarifleriKek TarifleriKek TarifleriKek TarifleriKek TarifleriKek TarifleriKek TarifleriKek TarifleriKek TarifleriKek TarifleriKek TarifleriKek TarifleriKek Tarifleri SANA SONSUZ SALAT - U SELAM, EY ALEMLERİN EFENDİSİ MUHAMMED ALEYHİSSELAM
   
  ARVASILER VE EHL-I BEYT
  ISIMLERIN ANLAMLARI
 

 

https://img.webme.com/pic/a/ask2/jhg.gif

Erkek isimleri ve anlamları



Âbidin: İbadet edenler kulluk yapanlar.
Adnan: Üstün insan.
Affan: Çirkin şeylerden kaçınan, iffetli, namuslu.
Âgah: Bilgili, basiretli, haberdar, uyanık.
Âhi: Arkadaş, dost, cömert, yiğit.
Ahmed: Çok övülmüş, beğenilmiş.
Alican: Cana yakın, kanı sıcak, candan.
Âlişan: Şan ve şerefi yüce olan.
Alişir: Aslan Ali.
Alpaslan: Korkusuz, yiğit, güçlü, kuvvetli.
Alper: Cesur asker, yiğit asker.
Alperen: Hem din adamı hem komutan olan yiğit.
Altemur: Demirin korlaşmış kırmızı hali.
Âmir: İmâr eden.
Ammâr: Bir yeri bakımlı hale getiren.
Aşkın: Aşmış, ileri, üstün, seçkin.
Ata: Baba, dede, yaşlı, tecrübeli, bilgili.
Atalay: Tanınmış, ünlü.
Atâullah: Allah’ın hediyesi, ihsanı, lütfu.
Avşar: İşi hemen yapan.
Aykan: Kanı parlak ve canlı.
Aykut: Armağan, mükafat, ödül.
Aytekin: Ay gibi tek ve biricik olan, çok değerli.
Ayvaz: Koca, eş.
Babacan: Cana yakın, güvenilir, anlayışlı.
Baha: Değer, kıymet, zariflik, üstünlük.
Bahadır: Yiğit, cesur, kahraman.
Battal: Kahraman, cesur, çok büyük.
Batu: Güçlü, kudretli.
Bedir: Dolunay. Ayın ondördü gibi güzel.
Behcet: Sevinç, güler yüzlü, şirin.
Behlül: Çok gülen, hayır sahibi, cömert.
Behnan: İyi huylu, güler yüzlü, herkesçe sevilen.
Behram: Merih yıldızı.
Behzat: Soyu güzel, doğuştan asil.
Bekir: İlk çocuk. Genç, taze.
Bektaş: Akran, eş.
Bera: Fazilet, meziyet sahibi.
Berkan: Şakıyan, parıldayan.
Berkin: Güçlü, sağlam.
Beşer: İnsan.
Beşir: Müjdeleyen. Güler yüzlü.
Bilal: Su.
Bilgehan: Derin bilgi sahibi hakan.
Bişr: Güler yüzlü.
Buğra: Erkek deve, hindi, aslan.
Burak: Peygamber efendimizin Miracda bindiği at.
Burhan: Delil, sağlam delil, hakkı bâtıldan ayıran.
Bülent: Yüksek, yüce, uzun.
Cafer: Çay, dere, küçük akarsu.
Câbir: Cebreden, zorlayan, galip gelen.
Can: Ruh. Aziz, sevgili. Gönül.
Candar: Silahlı asker.
Caner: Can dostu.
Canib: Yan, taraf, yön.
Cârullah: Allah’a yakın olan, Allah dostu.
Celâl: Azamet, şeref, kemal ve ikram sahibi.
Çelebi: Efendi, görgülü ve ince insan.
Cem: Hükümdar, şah.
Cemal: Yüz güzelliği
Cemaleddin: Dinin güzeli, dinin cemali.
Cemali: Yüzü güzel olan, güzellik sahibi.
Cenab: Büyük, şerefli
Cengiz: Sert ve haşin huylu, gönlü yumuşamaz.
Cerrah: Ameliyat yapan, operatör.
Cevat: Çok cömert, eli açık, çok ihsan eden.
Cevdet: Güzel, kusursuz, cömert, olgun.
Cevheri: Cevher sahibi.
Cezmi: Azimli, kararlı.
Cihad: Din uğrunda düşmanla ve nefsi ile savaşan.
Cihangir: Cihanın büyük bir bölümünü ele geçiren.
Civan: Genç, taze, delikanlı.
Cihanşah: Dünyanın padişahı.
Cübeyr: Küçük kahraman, küçük yiğit.
Cüneyt: Küçük asker, askercik.
Dâhi: Üstün zekalı, son derece zeki, anlayışlı.
Dâi: Dua eden, duacı, hak dine çağıran.
Dânâ: Çok bilen, bilgili.
Daniş: Bilgi, bilme, biliş, ilim.
Danişmend: Bilgili, âlim.
Dâver: Doğru ve insaflı olan, âdil hükümdar.
Derviş: Allah için alçak gönüllüğü kabul eden.
Dilhan: İçten, gönülden söyleyen.
Dilaver: Yiğit, yürekli, erkek.
Doğan: Atılgan ve yiğit.
Dülger: Marangoz.
Ecehan: Hanların başı.
Ecmel: En güzel, en yakışıklı.
Ecvet: En cömert, varını yoğunu dağıtan. En iyi olan.
Ede: Ata, büyük kardeş, ağabey.
Edhem: Kara donlu, yağız at.
Efe: Batı anadolu yiğidi, zeybek.
Efken: Atıcı, yıkıcı.
Eflah: Tamamiyle kurtulan, en çok talihe kavuşan.
Ekmel: En olgun, mükemmel.
Ekrem: Çok cömert, iyiliksever, keremi lütfu çok olan.
Elvan: Renkli, renk renk.
Emced: Çok şerefli, ve haysiyet sahibi.
Emir: Bir kavmin, şehrin başı, reisi.
Emre: Aşık, dost, abi. Beylerbeyi.
Enes: İnsan.
Engin: Uçsuz bucaksız deniz.
Enver: Çok nurlu, çok ışıklı, çok parlak, çok güzel.
Ercümend: Muhterem, şerefli, itibarlı.
Erdem: Fazilet.
Ergün: Sert başlı, oynak ve hızlı giden at.
Erhan: Yiğit hakan.
Erkam: Rakamlar, isimler.
Erkan: Esaslar, direkler, reisler.
Erkin: Bağımsız hareket eden.
Erman: Arzusu, isteği olan.
Erol: Sözünde duran er.
Ertuğrul: Temiz, yürekli, doğru insan.
Erva: Çok güzel, son derece cesur ve yiğit adam.
Esat: Çok uğurlu ve mutlu.
Esed: Aslan, gazanfer, cesur.
Esved: Siyah, esmer.
Etem: Kusursuz, noksansız.
Evran: Baht, büyük yılan.
Eyüp: Tevbe eden, hatalarına pişman olan.
Ezrak: Mavi, gök renkli. Su gibi saf ve temiz olan.
Eşref: En çok şerefli, itibarı en çok yüksek olan.
Fazlı: İyilik, fazilet, erdem, lütuf.
Fahreddin: Dinin büyüğü, dinde övülmeye layık.
Fâlih: İsteğine kavuşan, başaran. Çiftçi.
Faruk: Hak ile bâtılı ayıran.
Fasih: Güzel, düzgün ve açık konuşan.
Fatih: Fetheden, zapteden, aşan.
Fatin: Zeki, anlayışlı.
Faysal: Kesin hüküm vereni. Keskin kılıç.
Fazlullah: Allahü teâlânın lütfu. Üstün ve değerli
Feda: Kurban olma, gözden çıkarma.
Fedai: Canını esirgemeyen, can vermeye hazır.
Feramuz: Şanlı, şerefli, ün kazanmış.
Feramuş: Hatırdan çıkan, unutulan.
Ferhan: Sevinçli, neşeli, ferahlı, şen, memnun.
Ferhat: Sevinç, neşe sahibi.
Feridüddin: Dinin en üstünü.
Feridun: Tek, eşi ve benzeri olmayan, kıymetli cevher.
Ferman: Emir. Padişahların tarafından verilen emir.
Ferruh: Uğurlu, mübarek, yüzü nurlu, aydın.
Fettah: Fetheden, her türlü müşkülleri kolaylaştıran.
Feyyâz: Feyz, bereket ve bolluk veren.
Feyzullah: Allahü teâlânın feyzi.
Fuat: Kalb, gönül.
Furkan: İyi ile kötü, doğru ile yanlış arasındaki farkı gösteren.
Fuzuli: Fazla, anlamsız, yersiz.
Faris: Yiğit, mert, binici, at yetiştiricisi.
Gazanfer: Yiğit, aslan gibi cesur.
Gazi: Savaştan sağ dönen.
Gevheri: Pırlanta gibi temiz insan.
Gıyas: Yardım eden.
Giray: Kırım hanı.
Gürbüz: Toplu, güçlü dinç erkek.
Habbab: Seven, sevgili, dost.
Habil: Yumuşak ve temiz huylu.
Hacib: Kapıcı, kapıcı başı.
Hafi: Güler yüzlü, çok ikramcı, gizli.
Hafid: Torun.
Hakan: Türk hükümdarı.
Hakem: Hüküm veren.
Haki: Hikaye eden, anlatan.
Hakkı: Doğru olan, irfan sahibi, insaflı.
Haldun: Devamlı yaşlanıp ihtiyarlamayan.
Halife: Birinin yerine geçen .
Halil: Dost, sevgili, samimi dost, içten arkadaş.
Haluk: İyi ve güzel huylu, geçim ehli, İslama yakışır.
Hamdullah: Allahü teâlâya hamd eden.
Hammâd: Çok hamd eden, çok dua eden.
Hamza: Aslan, heybetli, azametli.
Han: Hakan veya hakana bağlı hükümdar.
Hanefi: İstikamet üzere olan.
Hani: Yumuşaklık ve vakar sahibi.
Hasan: Güzel, iyi, hoş.
Haseki: Hükümdarların hizmetlerine tahsis edilen zat.
Hasibi: Cömert, hayırhah.
Hasin: Kuvvetli, sağlam, muhafaza eden.
Hâtem: Mühür, üstü mühürlü yüzük, en son.
Hattâb: Çok güzel konuşan ve nasihat eden.
Hatip: Hitabeden, güzel söz söyleyen.
Hayali: Hayal eden.
Haydar: Aslan, cesur, yiğit, kahraman.
Hayrani: Hayran olan.
Hazım: ihtiyatlı, basiretli, gözü açık, hazımlı.
Haşim: Ezen, parçalayan. Hürmet ve ikram eden.
Haşmet: Heybet ve ihtişam sahibi. Tevazu gösteren.
Hicabi: Mahcup, utangaç, hayalı, edepli, terbiyeli, iffetli.
Hilmi: Yumuşak huylu, sabırlı, vakarlı, sakin.
Himmet: Lütfeden, gayret eden.
Hişam: Haya eden, utanan.
Hud: Büyük, çok hürmet eden.
Hulusi: Halis, saf, samimi, candan, içi temiz.
Hurşid: Güneş.
Huzeyfe: Küçük testici, çömlekçi çırağı.
Hüccet: Senet, vesika, delil.
Hüdâvendigâr: Hükümdar, sultan, âmir, hâkim.
Hüdayi: Hüdânın kulu.
Hümayun: Mübarek, mutlu, padişaha olan.
Hüsameddin: Dinin keskin kılıcı.
Hüseyin: Küçük güzel.
Hüsrev: Padişah, hükümdar, sultan.
Hızır: Yeşil.
İhsan: Hakkından fazlasını veren.
İhvan: Sadık, samimi, candan dost.
İkrime: Kerem sahibi, cömert.
İlhami: İlham sahibi.
İlker: İlk erkek çocuk.
İmadeddin: Din direği, devleti ayakta tutan.
İmam: Nümune, rehber, önder, başkan.
İnayetullah: Allah’ın lütfu, ihsanı.
İslam: Müslüman, Hakka teslim olan.
İsmâil (İb): Allahü teâlâya çok ibadet eden.
İzzet: Değer, şeref, kudret, hürmet ve ikram sahibi.
Kaan: Kağan. Hanların hanı, şahinşah.
Kabil: Kabul eden, önde olan.
Kadem: Ayak, adım.
Kâdir: Tükenmez güç ve kudret sahibi.
Kadı: Hüküm, karar ve hakimlik.
Kalender: Dünyadan el etek çekip boş dolaşan derviş.
Kamran: İsteğine kavuşmuş, mutlu, bahtiyar.
Kasım: Taksim eden, bahşeden.
Kâzım: Öfkesini, gazabını yenen.
Keleş: Güzel yakışıklı, bahadır.
Kemal: Olgunluk, bilgi ve fazilet sahibi.
Keramet: Kerem, ihsan, evliyada görülen harika.
Kerami: Soylu, şerefli.
Kerem: Asalet, izzet ve şeref sahibi. Cömert, eli açık.
Keremşah: Çok cömert, çok eli açık, çok soylu.
Key: Büyük hükümdar, padişah.
Keşşaf: Keşfeden, sırları çözen, gizlileri açığa çıkaran.
Kıymet: Değer, baha, bedel, onur, itibar, makbul oluş.
Kiram: Soyu temiz olanlar, şerefli ve cömert olanlar.
Korkut: Büyük dolu tanesi.
Kuddusi: Mukaddes, ulvi, pak.
Kılıç: İki yüzü keskin eski bir silah.
Levent: Bahriyeli. Boylu poslu, yakışıklı.
Levni: Renkli, boyalı.
Mahdum: Hizmet edilen, evlat.
Mahmud: Övülmüş, medhedilmiş, sena edilmiş.
Mahmur: Sarhoş, uykulu, baygın gözlü.
Murat: İstek, arzu, maksat. Seçilen
Mazhar: Nail olan, şereflenen, bir iyiliğe kavuşan.
Memun: Korkusuz, tehlikesiz, sağlam, emin.
Mecdeddin: Dinin büyüğü.
Mecnun: Deli, divâne, delice seven.
Medeni: Şehirli, bilgili ve görgülü.
Mert: Sözünün eri, yiğit, bahadır.
Mestan: Mest olmuş, bayılmış..
Metin: Sağlam, dayanıklı.
Mir: Amir, kumandan, bey, vali, hükümdar.
Miraç: Merdiven, yükselen, yükseklere çıkan .
Mirkelam: Kibar konuşan, hoş sohbet, sohbet adamı.
Mirza: Hükümdar soyundan gelen, beyzade.
Misbah: Lamba.
Mithat: Methetme, övme.
Muammer: Uzun ömürlü, ömür süren, yaşayan, talihli.
Muaz: Sığınan, korunan, sarılan.
Muhammed: Yerde ve gökte çok övülen.
Muharrem: Haram kılınmış, dinen yasak edilmiş.
Muhtar: Seçilmiş, seçkin.
Muhterem: Saygıdeğer, sayın, kıymetli, şerefli.
Muhteşem: Göz kamaştıracak büyüklükte veya güzellikte olan.
Muhyiddin: Dini ihya eden.
Muktedi: İktida eden, tâbi olan, uyan.
Muktedir: iktidarlı, gücü yeten.
Muktefi: İktifa eden, izinden takip eden, örnek tutan, birine uyan.
Muslih: Islah eden, düzelten.
Mustafa: Saf hale getirilmiş, süzülmüş, güzide.
Mutahhar: Temizlenmiş, mübarek.
Mutasım: Günahtan çekinen, eliyle tutan, yapışan.
Muteber: Kadri bilinen, kıymeti takdir edilen.
Mutemed: Kendisine itimat edilen, güvenilen.
Mutlu: Halinden, memnun, mesut, bahtiyar.
Muttalib: Talep eden, isteyen.
Mübarek: Bereketli, feyizli, uğurlu, hayırlı.
Mübeşşir: Müjdeci, hayırlı haber verip sevindiren.
Müjdat: İyi haber, müjdeli haber.
Mükerrem: Şerefli, muhterem, hürmete erişmiş.
Mülayim: Yumuşak huylu, medenice hareket eden.
Mümtaz: İmtiyazlı, üstün tutulmuş, seçkin, seçilmiş.
Müren: Akarsu, nehir, ırmak.
Mürsel: Gönderilmiş, yollanmış, nebi.
Müşir: İşaret eden, yol gösteren, mareşal.
Müzdad: Artmış, çoğalmış, uzun.
Nabi: Haberci, haber veren.
Namdar: Meşhur namlı, ünlü, tanınmış.
Nasreddin: Dine yardım eden.
Nebi: Haberci, haber getiren, peygamber.
Necat: Kurtuluşa, selamete eren.
Necati: Kurtulan, felah bulan.
Neccar: Dülger, marangoz, doğramacı.
Necdet: Kahraman, yiğit, efe.
Necih: Başarılı, galip, muzaffer.
Necmi: Yıldız
Nefi: Kazançlı, kârlı.
Nejat: Soy nesil, nesep, tabiat.
Nesimi: Hoş ve mülayim.
Nevzat: Yeni doğmuş çocuk.
Neşet Yetişen, ileri gelen, doğan.
Neşat: Sevinç, neşe, keyif.
Nihat: Tabiat, huy, yaratılış, bünye, karakter.
Nijad: Soy.
Niyazi: Yalvaran, yakaran, dua eden.
Nizam: Düzen, usul, tertip, yol,kaide, sıra, dizi.
Numan: Refah, konfor.
Nuaym: Hayat güzelliği, refah.
Nusret: Yardım, başarı, üstünlük, zafer, galebe, fetih.
Nüzhet: Neşe, sevinç, eğlence, temizlik, ferahlık.
Oğuz: Doğru, sağlam, güçlü, genç.
Oğuzhan: Oğuzların hükümdarı.
Okan: Anlayışlı, kavrayışlı.
Oktay: Hiddetli, kızgın, sinirli.
Orhan: Şehrin hakimi.
Ozan: Halk şairi, geveze.
Öktem: Gösterişli, korkusuz, güçlü.
Ömer: Diri, canlı, yaşayan hayat süren
Önder: Lider, şef, reis.
Peyami: Haberci.
Raci: Rica eden, yalvaran, ümitli, dileyen.
Racih: Üstün, kıymetli, faziletli ve itibarı fazla olan. Tercihli.
Rafet: Merhamet etme, acıma, esirgeme.
Ramazan: Çok sıcak olan, günahları yakan.
Ramiz: İşaret koyan, işaretle konuşan.
Rauf: Pek esirgeyen, çok merhamet eden.
Recai: Rica eden, dua eden, Allahü teâlâya yalvaran.
Recep: Mübarek, muazzam, muhterem; kıymetli.
Refah: Bolluk, rahatlık, her türlü sıkıntıdan kurtulma.
Re’fet: Acıyan, merhamet eden.
Reha: Kurtuluş, halas.
Reis: Baş, başkan.
Resül: Yeni bir kitap ile gönderilen peygamber.
Reşat: Hak yolunda yürüme, doğru yol.
Reşid: Akıllı, iyi ve olgun.
Rifat: Yükseklik, yücelik, büyük rütbe.
Rüçhan: Üstün olan.
Rıdvan: Razı, memnun. Cennetin kapısındaki melek.
Rıza: Kadere razı olan. Tasavvufta iradenin yok edilmesiyle elde edilen makam.
Sadeddin: Dinin mübarek kişisi.
Sadullah: Allahü teâlânın saadeti.
Sadun: Uğurlu olan, uğur getiren.
Safa: Saf, berrak, temiz, kedersiz, gönlü şen.
Saffet: Saf, halis, temiz. Hile ve dubaradan uzak olan.
Saffan: Saf, halis.
Salahaddin: Dine bağlı, dini düzgün.
Sâman: Servet sahibi, zengin, rahat, dinç, düzenli.
Sedat: Doğru ve haklı
Selami: Barış, huzur ve selamet sahibi.
Selçuk: Sel gibi akan.
Selman: Barışçı, sulhçu.
Serdar: Asker başı, kumandan, komutan, reis.
Serhat: Sınır boyundaki asker.
Sertaç: Başa konan taç.
Server: Baş, reis, seyyid, bir topluluğun ileri geleni.
Sevban: Elbiseli, giyinmiş, kuşanmış.
Seyfi: Kılıç kuşanmış, asker.
Seyfullah: Allah’ın kılıcı, askeri.
Seymen: Çiftlik bekçisi.
Seyyid: Efendi, bey, Peygamber efendimizin torunu Hazret-i Hüseyin’in soyundan gelenler.
Sezgin: Sezen sezici, duygulu, hassas.
Sinan: Mızrak, süngü.
Sirac: Lamba, ışık, güneş, ay.
Siraceddin: Dinin kandili.
Siyami: Oruçlu, kendini kötülüklerden men eden.
Soner: Bir işte son yardımı yapan. Son olması istenen.
Sunullah: Allah’ın kudreti, meydana getirdiği varlığı.
Şaban: Aralık, fasıla.
Şabi: Cemaat ehli.
Şadan: Sevinçli, keyifli, neşeli, bahtiyar.
Şahap: Alev, ateş parçası, akan yıldız.
Şahinalp: Şahin gibi yiğit.
Şahsüvar: Usta binici, çok iyi ata binen.
Şâfi: Şefaat eden, şifa veren.
Şarani: Saçı gür
Şecaeddin: Dinin kahramanı, dinin yiğidi.
Şehlevent: Uzun boylu, yakışıklı genç.
Şemseddin: Dinin güneşi.
Şemsi: Güneş gibi parlayan.
Şerafeddin: Dinin şereflisi.
Şeref: Asil, yüksek, şanlı, şöhretli atalara sahip olmak.
Şevket: Büyüklük, kudret ve kuvvetten doğan haşmet.
Şevki: Şevkli, neşeli, istekli.
Şeyban: Saçlarına ak düşmüş, ihtiyar, yaşlı.
Şihab: Cesur, parlak yıldız, kıvılcım.
Şihabeddin: Dinin parlak yaldızı.
Şinasi: Tanıyan, tanıyıcı, bilen, anlayan.
Şir: Aslan.
Taceddin: Dinin tacı.
Taci: Taçlı.
Tahsin: Kale gibi sağlamlaştırma.
Taki: Günahtan kaçınan, dinine bağlı.
Talat: Yüz, çehre, dindar.
Talha: Bir zamk ağacı.
Tamer: Tam erkek.
Taner: Şafak gibi canlı erkek.
Tanju: Türk hükümdarı [Çinlilerce]
Tarkan: Dağınık, perişan.
Tarık: Sabah yıldızı, parlak yıldız.
Tayfur: Uçan, yükselen.
Taylan: Uzun boylu.
Tayyar: Uçan, uçucu uçma kabiliyeti olan.
Tekin: Uğurlu, hayırlı.
Temel: Asıl, esas.
Tevfik: Uygun getirme, Allah’ın yardımına kavuşma.
Timur: Demir gibi sağlam.
Timurtaş: Demir ve taş gibi sağlam.
Tufan: Afet, felaket, çok şiddetli yağmur.
Turan: Cesur atılgan, yiğit.
Turanşah: Cesur Türk hükümdarı.
Turgay: Küçük kuş, sığırcık.
Turgut: Belde, yerleşme merkezi, mesken.
Ubeydullah: Kulcağız, kölecik.
Üsame: Bir aslan cinsi.
Vakkas: Savaşçı, okçu.
Vakur: Ağırbaşlı, temkinli.
Vakıf: Duran, ayakta duran.
Vâlâ: Yüksek, yüce.
Vecdi: İlahi aşka dalan, vecde gelen, kendinden geçen.
Vecit: Vecde gelen, İlahi cezbe ile bayılan.
Vecihi: Bir kavmin büyüğü.
Vedat: Sevgi ve dostluk gösteren.
Vefa: Sözünde duran, dostluğunu devam ettiren.
Veli: Ermiş.
Yahya: Canlı, hayat süren.
Yaver: Yardım edici, imdada koşan.
Yavuz: Yaman, korkusuz.
Yekta: Tek, eşsiz, benzersiz.
Zafer: Maksada ulaşma, barışma, düşmanı yenme.
Zâfir: Zafer kazanan, üstün gelen.
Zamir: Yürek, iç, vicdan.
Zekai: Çabuk anlayışlı, keskin zekalı.
Zekeriyya: Erkek zat.
Zeyd: Artan, çoğalan.
Zeynel: Süslü.
Ziver: Süs, ziynet ehli.
Ziya: Işık, aydınlık, nur.
Ziyad: Fazlalık, çokluk, bolluk.
Zübeyr: Akıllı.

Kadın isimleri ve anlamları

Adalet:  Doğruluk, zulmetmeme, haksızları terbiye.
Adniye:  Salih, Cennetlik.
Afet:  İnsanların önleyemediği büyük felaket.
Afitab: Güneş ışığı.
Ahu: Ceylan, maral.
Aişe: Bolluk içinde rahat yaşayan.
Amine: Korkusuz.
Arzu: İstek, hasret. İstenilen beğenilen kadın.
Asiye: Direk, acılı kadın.
Aslı: Temelli, köklü.
Aslıhan: Han soyundan olan.
Asuman: Gök, gökkubbe, sema.
Atiye: Bağış, verme, iyilik.
Atıfet: Bir sebebi bulunmadan duyulan sevgi.
Ayfer: Ay ışığı.
Ayla: Kadın, eş hanım.
Aylin: Ayın çevresinde görülen ışıklı daire, hale.
Aynur: Ay gibi parlak.
Ayperi: Peri gibi güzel.
Ayten: Ay gibi parlak renkli.
Ayşegül: Güleç, gül gibi renkli, canlı ve rahat ömür süren.
Ayşen: Neşeli, parlak, sevimli.
Azimet: Gidiş. Takva yolunu seçen.
Azra: Bakire.
Banu: Ev kadını.
Begüm: Saygı değer kadın, hanım.
Behiye: Güzel, alımlı kadın.
Benan: Parmakla gösterilecek kadar güzel.
Bengi: Sonsuz, tiryaki.
Berat: Yapılan hayırlı bir iş yüzünden affetmek üzere verilen karşılık.
Beren: Kuzu.
Berin: Manen çok yüksek, yüce yaradılışlı.
Berire:İhsan sahibi, sadık.
Berna: Genç, cesur, civan.
Besamet: Güler yüzlü.
Betigül: Gül gibi kokan mektup.
Betül: Erkeklerden çekinen, ibadete düşkün, namuslu ve çok temiz kadın. Hazret-i Fâtıma ve Hazret-i Meryem’in ünvanı.
Beyhatun: Hakanın hanımı.
Beylem: Çiçek demedi, buket, sunuş.
Beyza: Çok beyaz, çok temiz, parlak.
Bilge: Bilgisiyle davranışları birbirine uyan.
Bilgehatun: Derin bilgi sahibi kadın.
Binnaz: Çok nazlı.
Birgül: Tek ve benzersiz gül.
Buket: Demet, çiçek demedi.
Burc: Taze dal, filiz.
Burçin: Dişi geyik.
Burcu: Güzel kokan.
Büşrâ: Müjde, sevinç, hayırlı haber. Acele, çabuk.
Cânân: Sevgili, dilber, gönül verilen. Tasavvufta Allah.
Cangül: İç açıcı.
Cavidan: Sonsuz, ölümsüz, ebedi.
Ceyda: Yararlı, herkese iyilik yapan.
Ceylan: İnce biçimli, güzel gözlü bir geyik cinsi.
Cihanfer: Cihanı aydınlatan çok güzel kadın.
Derya: Deniz, çok bol, pek çok.
Destegül: Gül demeti, çiçek buketi.
Dicle: Büyük ırmak. Irak’ta denize dökülen bir nehir.
Didar: Yüz, çehre, suret, görüş, göz, görme gücü.
Dilara: Gönül alıcı, sevgili.
Dilber: Güzel, sevgili, gönül çekici.
Dilbeste: Gönül bağlamış, âşık.
Dildade: Gönül vermiş, düşkün, tutkun.
Dildar: Gönlü hüküm altında tutan sevgili.
Dilrüba: Gönül kapan, herkesi kendine bağlayan.
Dilsafa: Gönlü ferah kedersiz.
Dilşad: Gönlü sevinçli, yüreği şen.
Dilşikâr: Gönül avlayan, kendine bağlayan.
Dürdane: İnci tanesi, inci serpen.
Ebru: Kaş.
Eda: Tavırları hoş, nazlı.
Efser: Taç.
Ela: Sarıya çalar kestane rengi.
Elif: Arap alfabesinin ilk harfi, dost, tanıdık.
Emel: Güçlü arzu, umulan şey.
Esma: İsmi olan.
Esra: Gece yolculuğuna çıkan.
Fatıma: Kendisi ve nesli Cehennem ateşinden kesilmiş.
Fazilet: Erdem, iyi huyların ve üstün vasıfların hepsi.
Ferdiye: Tek ve eşsiz.
Ferah: Bol, geniş, neşeli, açık.
Feray: Parlak, aydınlık ay.
Ferhunde: Uğurlu kutlu.
Feriha: Sevinçli, ferah.
Ferihan: Razı, hoşnut, sevinçli.
Ferişte: Melek.
Ferzane: Hakim, filozof, bilgin, alim.
Figen: Çiçek demeti, gölge eden.
Fitnat: Zihin açık, çabuk kavrayışlı.
Firdevs: Sekiz Cennetten biri, altın ve gümüştendir.
Firkat: Ayrı olan, sevgiden uzak kalan.
Fulya: Güzel kokulu bir nergis.
Füruzan: Çok parlak, aydınlık, parlayan, nurlu.
Füsun: Büyü, sihir, efsun.
Füsünkâr: Büyüleyici güzel.
Gazal: Geyik, ceylan, ahu.
Gönül: Kalb.
Gözde: Göze girmiş, bir büyüğün sevip beğendiği.
Gülbanu: Gül hanım.
Gülberk: Gül yaprağı.
Gülbin: Gül fidanı, gül dalı, gül bahçesi, güllük.
Gülbiz: Gül saçan, gül serpen.
Gülçehre: Gül yüzlü, yüzü gül gibi hoş.
Gülcemal: Yüzü gül gibi güzel.
Gülçiçek: Gül gibi taze, çiçek tazeliği taşıyan.
Gülçin: Gül toplayan, gül derleyici.
Güldemet: Gül buketi, gül demeti.
Gülendam: Gül gibi ince, uzun, güzel vücutlu.
Güleser: Yüzünde gülümseme eksik olmayan.
Gülfam: Pembe, gül renginde.
Gülfem: Gül dudaklı, gül ağızlı.
Gülfer: Gül gibi parlak.
Gülfeşan: Gül saçan.
Gülfidan: Gül gibi genç.
Gülhiz: Gül yetiştiren.
Gülistan: Gül bahçesi, güllük.
Gülizar: Gül yanaklı.
Gülnar: Katmerli ve büyük gül, büyük çiçek.
Gülnaz: Gül gibi ince ve narin, nazlanan.
Gülsima: Gül yüzlü.
Gülsüm: Yüzü dolgun. Ümmügülsüm: Gülsümün annesi.
Gülter: Yeni açılmış gül.
Gülşen: Gül bahçesi, gülistan.
Güzide: Seçkin, seçilmiş, seçme.
Hacer: Taş, kaya parçası.
Hatice: Erken doğan kız çocuğu.
Hale: Ayın çevresinde görülen ışık halkası.
Halenur: Işıklı, aydınlık daire, hale.
Hamiyet: Milli onur ve haysiyet.
Handan: Gülen, şen.
Hande: Gülen, alay eden.
Harika: Tabiat dışı meydana gelen fevkalade olay.
Hasna: Çok güzel kadın.
Haver: Gün doğusu, ortak.
Havle: Güçlü, kuvvetli, takatlı, kudretli.
Havva: Bir şeyin kıvamı, olgun. Hazret-i Ademin hanımı.
Hayrunnisa: Kadınların hayırlısı, iyisi.
Hediye: İkram olarak verilen şey.
Hicran: Ayrılık, ayrılığın verdiği unutulmaz acı.

Hicret: Bir ülkeden başka birine göç etmiş olan.
Hilâl: Yeni ay.
Hoşeda: Davranışı hoş, hareketi güzel.
Hoşendam: Boyu posu güzel, görünümü düzgün.
Hoşkadem: Güzel ayaklı, uğurlu.
Hoşneva: Güzel sesli.
Hoşnigar:Tatlı, güzel bakışlı.
Huban: Güzeller. Güzel olan.
Huri: Cennet kızı gibi güzel.
Huriye: Çok güzel.
Hülya: Kuruntu, hayal.
Hümeyra: Küçük kırmızı. Hazret-i Âişe’nin ünvanı
Hürrem: Taze, şen şakrak, sevinçli. Güler yüzlü.
Hürriyet: İradesine göre karar veren. Kendine ve başkasına zarar vermeyecek şekilde serbest.
Hüsnâ: En güzel, pek güzel.
Hüsnügül: Gül gibi güzel.
Hüveyda: Apaçık, belli, besbelli.
Itri: Kokulu, güzel kokulu.
İclal: Saygı ve büyüklük gösteren, ikram eden.
İffet: Namuslu, helalı isteyen, haramdan kaçan.
İkbal: Baht açıklığı, işlerin yolunda gitmesi.
İrem: Şeddatın Cennet diye yaptırdığı ünlü bahçe.
Jale: Kırağı, çiğ, şebnem.
Jülide: Saçı dağınık.
Kader: Hayrın ve şerrin Allah’tan geldiğine inanan.
Keriman: Kerimin çoğulu, keremi bol, cömert.
Kevser: Madden ve mânen çok, nesli kalabalık. Cennetteki meşhur havuz.
Kezban: Ev kadını.
Kısmet: Talih, nasip, kader.
Kudret: Kuvvet, takat, güç, varlık, ehliyet, kabiliyet.
Kutan: Kutlu, kutsal, mutlu.
Kübra: En büyük en azametli.
Kündem: İtaatli, saygılı.
Lalezar: Lale bahçesi.
Lamiha: Parlayan, parıldayan, parlak.
Leman: Titrek.
Lerzan . Titreyen, titrek.
Letafet: Latiflik, hoşluk, yumuşaklık.
Leyan: Konforlu, lüks hayat.
Leyla: Uzun ve karanlık gece.
Mahinev: Yeni doğmuş ay.
Mahiye: Aylık.
Mahpeyker: Ay yüzlü parlak ve nur yüzlü.
Mahru: Ay gibi parlak yüzlü.
Maide: Kurulmuş hazır sofra.
Makbule: Kabul olunmuş, beğenilmiş.
Maral: Dişi geyik.
Mayda: Narin ince yapılı.
Mebşure: Yüzü güzel, endamlı.
Mefharet: İftihar eden.
Mefkure: Ulaşılmak istenen en yüce amaç.
Mehlika: Ay yüzlü.
Mehpare: Ay parçası.
Mehtap: Ay ışığı.
Mehveş: Ay gibi güzel.
Melahat: Güzel yüzlü.
Melda: İnce ve taze.
Melek: Masum, halim selim.
Melis: Bal arısı.
Menfuse: Pek hoş, çok hoşa giden, en güzel.
Meriç: Ege denizine dökülen nehir.
Merve: Kâbe yakınındaki küçük bir tepe.
Meryem: Dinine bağlı.
Mesadet: Mutlu.
Mestinaz: Süzgün bakışlı.
Mevhibe: Bahşiş, ihsan, bağış.
Meysere: Zenginlik, rahatlık.
Mihman: Misafir.
Mihriban: Seven, güler yüzlü.
Mihrimah: Güneş ile ay.
Mihrinaz: Çok nazlı
Mimoza: Yaprağına dokununca toplanan bir çiçek.
Mualla: Yüce, yüksek.
Muattar: Güzel kokulu.
Muazzez: İzzet ve şeref sahibi, değerli.
Muhabbet: Sevgi.
Muhaddere: Namuslu, iffetli, örtülü müslüman
Mukadder: Alın yazısına inanan.
Mukaddes: Mübarek, temiz.
Mübeccel: Yüceltilmiş, büyütülmüş, tebcil edilmiş.
Müberra: Temize çıkarılmış, açıkca belirtilmiş.
Mübeşşer: Müjdelenen, iyi haber verilip sevindirilen.
Mübeyyen: Açıklanmış ortaya çıkarılmış.
Müjde: İyi haber sevinçli haber.
Müjgan: Kirpikler.
Müjgen: Kirpik
Münevver: Aydınlatılmış, kültürlü ve bilgili, aydın.
Münteha: Netice, son yer.
Mürüvvet: İnsanlık, mertlik, sevinçli günlerini görme.
Müşerref: Şerefli kılınmış.
Müveddet: Sevgi, dostluk, muhabbet.
Müyesser: Kolayca yapılan nasip olan.
Müzehher: Çiçekli, çiçek açmış, çiçeklenmiş.
Müzeyyen: Süslü, süslenmiş, bezenmiş, donanmış.
Nadide: Görülmemiş, az bulunur, çok değerli.
Nakşıdil: Gönül nakışı.
Nalan: İnleyen, ağlayan, sızlayan, figan eden.
Narin: İnce yapılı, nazik ve kibar.
Nazan: Nazlı, naz eden.
Nazende: Naz edici, nazlı.
Nazenin: Çok nazlı, narin, ince yapılı.
Nazik: İnce, narin, zarif.
Nazikendam: Narin yapılı.
Nazile: Aşağı inen.
Nazlı: Naz eden..
Nebahat: Şan ve şeref sahibi.
Necla: Kız evlat.
Nedret: Az bulunan, ender.
Nehar: Gündüz.
Nemika: Mektup.
Neriman: Pehlivan, kahraman, yiğit.
Nermin: Yumuşak, nazik, kibar.
Neslihan: Padişah soyundan gelen.
Neslişah: Şah neslinden.
Nesrin: Yaban gülü, mısır gülü, van gülü.
Neşe: Sevinç içinde olan.
Neşide: Ünlü mısra, beyit, manzume.
Neval: Talih, kısmet, baht açıklığı. İhsan, bağış.
Nevbahar: İlk bahar.
Nevbaht:Talihi yeni.
Nevber: Yeni yetişmiş turfanda sebze, meyve.
Nevcivan: Taze, genç, delikanlı.
Neveda: Herkesten ayrı bir edası olan.
Nevin: Yeni, yepyeni, yeni şey.
Nevinbal: Taze yeni yetişmiş fidan.
Nevinur: Çeşitli görünümde ışıklar.
Nevres: Yeni biten, genç taze.
Nevsal: Yeni yıl.
Nevvare: Nurlu, ışıklı, parlak, ağaç çiçeği.
Nezafet: Temizlik, paklık.
Nezahet: Temizlik, paklık, iç temizliği, incelik, rikkat.
Nezaket: Naziklik, zariflik, incelik, terbiye, edep.
Nida: Seslenen.
Nigahban: Gözcü, bekçi.
Nigar: Resim, nakış, resim gibi güzel.
Nihal: Fidan, genç. Fidan gibi ince yapılı.
Nihan: Gizli, sır, örtünmesi gerekli yerleri örten.
Nilgün: Mavi renkli.
Nilüfer: Bir su bitkisi
Niran: Ateş, parlaklık.
Nur: Işık, parıltı, aydınlık, nur.
Nuran: Işıklı, nurlu, aydın.
Nuray: Ay ışığı gibi.
Nurbanu: Işıklı hanım, nurlu hanım.
Nurcihan: Cihanın nuru, kâinatın ışıklı, parlak, nurlu.
Nurçin: Işıklı.
Nurhan: Aydın hükümdar.
Nurhayat: Mutlu yaşam.
Nurperi: Yüzü nur gibi parlayan peri gibi güzel.
Nurşen: Işık gibi şen ve güler yüzlü.
Nurşin: Çok lezzetli.
Nükhet: Güzel ve hoş koku.
Özge: Başka, yabancı, iyi, güzel, şakacı, cana yakın.
Özlem: Hasret. Yeniden görme arzusu.
Pakize: Çok temiz, hoş ve güzel saf, iyi, lekesiz.
Pendiye: Öğüt veren.
Peren: Ülker yıldızı.
Peri: Çok güzel, çekici.
Peride: Uçarak yükselmiş, rengini atmış.
Perihan: Peri padişahı.
Rahime: Müminlere çok acıyan kadın.
Rahşan: Parlak, parlayan.
Rana: Güzel, hoş görünen.
Ravza: Bahçe, yeşilliği bol, çiçekli bahçe.
Rayiha: Koku, güzel koku.
Refhan: Varlık içinde yaşayan, bolluk içinde bulunan.
Remide: Ürkmüş, korkmuş, ürkek, korkak.
Rengin: Renkli, boyalı, güzel.
Reside: Erimiş, yetişmiş, olgunlaşmış.
Reyhan: Rızk, merhamet, güzel koku. Fesleğen.
Rikkat: İncelik, naziklik.
Rugeş: Canlı yüzlü, taze yüzlü.
Ruken: Güler yüzlü, müjde veren.
Rukiye: Büyüleyici güzellikte.
Rumeysa: Büyük yıldız
Ruşen: Aydın, parlak, belli, aşikar, apaçık, ortada.
Ruzenin: Çiçek gibi güzel yüzlü.
Rüveyda: Hoş, ince, nazik.
Rüveyha: İncelik, zariflik.
Saadet: Kavuşan, mutlu.
Sabahat: Latif, yüzü güzel, cemal sahibi.
Sabia: Yedinci.
Saniye: İkinci.
Sara: Halis, katkısız, saf.
Sare: Sıçrayan, atlayan.
Satıa: Meydana çıkan, yükselen, nur saçan, parlak.
Sebu: Testi, şarap kabı.
Seda: Ses.
Seha: Eli açık, cömert.
Sehavet: Cömertliği seven
Seher: Gecenin son altıda biri olan vakit ki, bu zaman yapılan dualar makbuldür.
Sekine: Gönlü rahat.
Selamet: Sağlık, esenlik, kurtuluş, sâkin olma.
Selma: Barışçı, itaatli, iyi yolda.
Selvican: Selvi seven, selvi canlı.
Semahat: Cömert, iyiliksever.
Semra: Esmer, kumral renkte, esmer güzeli.
Sena: Övme, methetme.
Seniyye: Yüksek, yüce.
Serap: Işığın yansımasından doğan yanılma.
Sevde: Esmer güzeli.
Sibel: Buğday başağı.
Suna: Erkek ördek. Endamlı.
Suzan: Yakan, yanan.
Süeda: Saadetli, kutlu, uğurlu. Saidin çoğulu.
Sükeyne: Sessiz, sakin, başlı, vakarlı.
Sülün: İnce narin.
Sümeyye: Ammar b.Yaser’in annesi. İlk İslam şehidi.
Sündüs: Altın ve gümüş telle işlemeli ipek kumaş.
Süveyda: Kalbin ortasındaki kara benek.
Şahdane: Mutlu, bahtiyar, dindar, temiz yürekli.
Şahika: Dağ tepesi, dağ doruğu.
Şahmelek: Güzeller güzeli.
Şaziment: Özellikleri kimseye benzemeyen.
Şebnem: Gece nemi, çiğ, nem, rutubet.
Şehnaz: Çok nazlı.
Şehriban: Şehrin en büyük âmiri, vali.
Şemsinisa: Kadınların güneşi.
Şermende: Utangaç.
Şermin: Utanan, sıkılan.
Şermize: Küçük insan topluluğu.
Şetaret: Şenlik, neşeli olma, sevinç.
Şeybe: Beyaz saçlı, yaşlı, saçı ağarmış.
Şeyda: Âşık, tutkun. Sevgiden aklını kaybetmiş.
Şeyma: Bedeninde ben, alamet olan.
Şirin: Tatlı, cana yakın sevimli.
Şule: Alev, parıltı.
Şükran: Teşekkür eden, minnettar kalan.
Şükufe: Çiçek gibi güzel, tomurcuk.
Tıflıgül: Gonca gül.
Tiraje: Gök kuşağı.
Tuba Cennet ağacı.
Tülin: Ayna.
Türkan: Padişaha saltanatta ortaklık eden eşi.
Ulya: Pek yüce.
Ülfet: Dost olan, yakınlık duyan.
Ümeyme: Küçük anne.
Ümmühan: Hükümdarın annesi.
Vecahet: Güzel yüzlü, itibarlı, şerefli.
Vedia: Emanet.
Vedide: Dost, sevgili. Çok seven.
Vesamet: Güzel olan.
Vesile: Vasıta olan.
Vildan: Yeni doğmuş çocuk.
Vuslat: Dostuna, sevdiğine kavuşan.
Yâdigar: Dost hatırası.
Yârıdil: Gönül dostu, içten arkadaş.
Yelda: Uzun ve siyah.
Yeldem: Çabuk, çevik, çalak.
Yeşim: Sert ve kıymetli yeşil taş.
Zehra: Yüzü beyaz ve parlak, nurani yüzlü.
Zekavet: Çabuk anlayan, tez kavrayan.
Zerafet: Kibarlı, incelik, zariflik.
Zerengül: Altın gibi gül.
Zerişte: Altın tel, sırma.
Zerrin: Altına benzeyen, altın gibi parlak ve kıymetli.
Zeyneb: Görünüşü ve kokusu güzel, olgun ve dolgun.
Ziba: Süslü, bezekli. yakışıklı güzel.
Zinnur: Nur sahibi, nurlu, ışıklı, parlak, bahtiyar.
Zişan: Şanlı, ünlü, çok tanınmış.
Zübeyde: En seçkin, öz, hülasa, cevher.
Zülal: Saf, berrak.
Züleyha: Hızlı yürüyen, yolda emsalini geçen.
Zülfibar: Dağılmış, yayılmış saç.
Zülfiyar: Sevgilinin saçı.
Zümrüt: Yeşil renkte, cam parlaklığında bir süs taşı.
 
  Bugün 460135 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol